CHP’de kritik toplantılar öncesi Kılıçdaroğlu’nun istifası sorusuna yanıt
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim zaferinde dikkat çeken detay! Kılıçdaroğlu’na soğuk duş!
Son dakika: 28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybeden CHP’de tartışmalar başladı, 14 Mayıs seçimlerinde Meclis’teki sandalye sayısı azaldı.
Önümüzdeki ay kongreye gitmesi beklenen partide ‘değişim’ talepleri öne çıkıyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifası da tartışılıyor.
Taşra teşkilatlarının önemli bir kısmının İmamoğlu’nu desteklediği iddia edilirken, partinin bazı değerli isimleri de Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimlere kadar partinin başında kalacağı tartışmaları ortada.
Seçim yenilgisinin ardından fazla açıklama yapmayan Kılıçdaroğlu, kendisinin istifa taleplerine ve İmamoğlu ile tartıştığı taraftaki tezlere yanıt verdi.
“MYK VE PARTİ MECLİSİNDE KONUŞULMA İSTEĞİ”
Halk TV’den Fikret Bila’ya konuşan Kılıçdaroğlu, istifa edip etmeyeceğinin sorulması üzerine partisinin MYK ve Parti Meclisi toplantılarına işaret etti:
“CHP çok köklü bir partidir. CHP’de her düşünce rahatlıkla dile getirilir, tartışılır ve bu sürecin sonunda partinin yetkili tüzüğü karar verir. Şimdi bu süreci yaşıyoruz. İncelemeler, değerlendirmeler olacak, MYK’da ve Parti Meclisi’nde görüşülür, birlikte karar verilir ve kamuoyu ile paylaşılır.”
İMAMOĞLU İLE ARASINDA GERİLİM Mİ VAR?
Parti içinde en çok tartışılan konulardan biri de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘değişim’ daveti. Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı ile arasında gerginlik olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:
“Sorun yok. Gerginlik yok. Beraber konuşup değerlendirip yol haritamızı belirleyeceğiz.”
“Avukatlar ve İlahiyatçılar Tartışmalı”
Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarına ilişkin açıklamaları dikkat çekti. Seçim kampanyası sırasında kendisine saçmalıkların söylendiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Seçim kampanyası sırasında benim hakkımda yalan söylediler. iftira attılar. Uydurma görüntülerle kampanya yürüttüler. Ve bu görüntülerin sahte, montaj olduğunu kabul ettiler. Yüksek Seçim Kurulu seçim sonucunu onayladı ama bu sonucun hiçbir ahlaki meşruiyeti yok. Kimlerin oy kullandığını da gördük. İthal seçmen yarattılar. Türkçe bilmeyen yabancıların oy kullandığını gördük. Bu da ahlaki açıdan sorgulanmalıdır. Seçimin ahlaki meşruiyeti konusunda hem hukukçular hem de ilahiyatçılar tartışmalıdır.”